Bu muhteşem kalıntılar, Küçük Asya'nın en dikkat çekici kalıntıları arasındadır. Anakaradan bir duvar ve hendekle ayrılan geniş bir burnu kaplarlar. Arkeologlar, 1947'den beri Side'de kazı çalışmaları yürütüyor ve aralıklı olarak bu çalışmalara devam ediyorlar.

2. yüzyıldan kalma devasa tiyatro kompleksi, Aspendos'taki kadar iyi korunmamış olsa da, 15.000-20.000 kişilik kapasitesiyle neredeyse aynı büyüklüktedir. Bizans döneminde (5. veya 6. yüzyıl) iki şapeli bulunan bir açık hava tapınağına dönüştürülmüştür. İyi korunmuş şehir surları, MÖ 2. yüzyıldan kalma Helenistik ana kapıdan (Megale Pyle) alana giriş sağlar. Sütunlu caddede, kalıntıları Roma hamamlarının yakınında görülebilen mermer sütunlar bulunur ve bu kapı, Roma dönemine ait heykel ve lahitlerin sergilendiği bir müze olarak restore edilmiştir. Agora, merkezinde on iki sütunlu, peripteral planlı yuvarlak Tyche ve Fortuna tapınağının (MÖ 2. yüzyıl) kalıntılarını barındırır. Daha sonraki dönemlerde korsanların köle sattığı bir ticaret merkezi olarak kullanılmıştır. Erken Roma dönemine ait Dionysos Tapınağı tiyatronun yakınındadır. Girişi süsleyen çeşme restore edilmiştir. Sol tarafta bir Bizans Bazilikası bulunmaktadır. Diğer yapılar arasında üç tapınak ve bir nymphaeum, özenle tasarlanmış bir mağara veya çeşme binası ve modern bir yerleşim yerinin altında keşfedilen bir sinagog bulunmaktadır.